Emevi halifelerinin beşincisi. 646 (H. 26) yılında doğdu. Babası Mervan bin Hakem, annesi Aişe binti Muaviye bin Muğire’dir. Hazret-i Muaviye zamanında 16 yaşındayken Medine Divanı reisliğine tayin edildi. Uzun yıllar bu görevde kaldı. Babasının ölümünden sonra Şam hilafet makamına geçti. Ancak halifeliğini yalnız Suriye ve Mısır eyaletleri tanıdı. Bu sırada Şiileri etrafına toplayarak isyan eden Muhtar’üs-Sekafi ve Mekke’de hüküm sürmekte olan Abdullah bin Zübeyr, kendini halife olarak tanımadılar. Muhtar’ı, Abdullah bin Zübeyr’in kardeşi Mus’ab, Muhalleb bin Ebu Sufra ile birleşerek ortadan kaldırdı. Abdülmelik, Abdullah bin Zübeyr’i ve haricileri de meşhur Haccac vasıtasıyla bertaraf etti. Böylece bütün İslam memleketlerine hakim oldu. Devrinde, Bizanslılarla uğraşıp, Musa bin Nusayr, Tarık bin Ziyad gibi komutanlar vasıtasıyla Kuzey Afrika ve İspanya’da fetihleri devam ettirdi. Abdülmelik’in oğlu Abdullah 701 yılında Erzurum’u, ertesi sene Darende’yi fethetti. Böylece yapılan fetihlerle Abdülmelik, İslam ülkelerini, doğuda Hindistan’a, batıda İspanya içlerine kadar genişletti.
Abdülmelik, 21 sene hükümet sürüp 705 (H. 86) yılında vefat etti. Yerine oğlu Velid geçti.
Abdülmelik devrinde bir çok önemli işler yapıldı. İç muharebeler sebebiyle hasar gören Ka’be tamir edilerek bugünkü şekli verildi. İlk defa olarak, Arapça yazılı paralar basıldı. Devlet dairelerinde Arapçadan başka dil kullanılması yasaklandı. Posta ve haberleşme teşkilatları ıslah edildi. Din alimlerine önemli mevkiler verilerek ilmi çalışmaların gelişmesine yardımcı olundu. Farisi birçok divan Arabiye tercüme edildi. Birçok bayındırlık eserleri yapıldı.
Abdülmelik, ilmi ile amil, dini vecibelerini yerine getiren bir hükümdardı. Fıkıh, tefsir ve diğer din ilimlerinde söz sahibiydi. Rivayet edilir ki: Abdullah bin Ömer’e sordular:
“Sizler vefat ettikten sonra fıkhi meseleleri kime soralım?”
İbni Ömer; “Abdülmelik bin Mervan’a sorarsınız.” diye cevab verdi.
Halife Abdülmelik vefat ettiğinde oğlu Velid’e, Atlas Okyanusundan Ceyhun Nehrine kadar uzanan siyasi, askeri ve idari bakımdan sağlam bir devlet bırakmıştı.
Bir yanıt bırakın