Divan şâiri, hicivci. 1847’de Kırkağaç, Gelenbe’de doğdu. Gelenbevî İsmâil Efendinin soyundandır. Gelenbe mahalle mektebinde okudu.
Başına buyruk yaşamaya alıştığından, içki sofrasında bir arkadaşını yaraladı. Soruşturmadan kurtulmak için Manisa’ya kaçtı. Manisa’da Hâtuniye Medresesine devâm ederek Arabî ve Fârisîyi öğrendi. Husûsî hocalardan matematik ve târih okudu. Manisa sancak tahrirât kalemi ile muhâsebe kaleminde çalıştı. Akhisar ve Alaşehir’de mal müdürlüğü yaptı. İstanbul’a gelerek üçüncü sınıf kaymakamlık imtihanını kazandı. Haziran 1879’da Fatsa kaymakamı oldu. İçki ve eğlenceye düşkün olması sebebiyle vazîfesini hakkıyla yapamıyordu. Muhâcirlerin iskânında yolsuzluk yaptığı için azl edildi. Çapakçur, Hizan, Ünye, Tirebolu, Garzan, Acıpayam, Buldan, Kula, Kırkağaç kaymakamlıklarında bulundu. Sonra bu vazîfeden istifâ etti. Tekrar Gördes’e kaymakam tâyin edildi. 1902’de siyâsî suçlu olarak tevkif edilip İstanbul’a getirildi. 7 ay hapiste kaldı. 1903’te tahliye edildi. 1904’te Mısır’a kaçtı. Fransa, İsviçre ve Kıbrıs’a gitti. Curcuna ve Zuhûrî gazetelerini çıkardı. 1908’in son aylarında İstanbul’da Eşref isimli bir derginin başyazarlığını yaptı, akabinde Adana vâli muâvini oldu. 31 Mart Ayaklanmasından sonra, Adana’da çıkan bir Ermeni karışıklığı netîcesinde muâvinlikten alındı (1909). Bundan sonra Kırkağaç Bahçıvan Pazarındaki bağ köşküne çekildi ve orada öldü (1912).
Eşref, edebiyatta bir hiciv şâiri olarak tanındı. Fakat Nef’î, Sürûrî, Mantıkî, Kânî, Bahâî, Fedâyî, Serhoş Abdi gibi hicivcilerle mukâyese edildiğinde Eşref’in hiciv sâhasının farklı olduğu görülür.
Devrini, bilhassa İkinci Abdülhamîd Hanı ve idâresini çok sert ve insafsız bir dille hicvetmiştir. Hürriyet, Meşrûtiyet, Kânûnî esâsî ve batı fikirlerinin savunuculuğunu yapmıştır.
Eserleri: Deccâl (1-2); muhtelif beyit ve kasîdeler. İstindâd; 8 sahîfelik manzûme. Şâh ve Pâdişâh. Hasbihâl Yahut Eşref ve Kemâl; Nâmık Kemâl’in Vatan kasîdesi’ne nazire (1908). İran’da Yangın var; 104 beyitlik bir eser.
Bir yanıt bırakın