Pislilik, kirlilik, leke, toz veya kirle kaplı olma, murdarlık, necs sayılma. Çeşitli dinler, bâzı canlı ve cansızları necis ve pis kabul ederek bunlara dokunmayı bunları yemeyi, kullanmayı yasak etmiştir. Meselâ bütün ilâhî dinlerde şarap ve domuz necis olup, yemesi, içmesi haramdı.
İslâmiyette necâset; namaza zarar veren pislik, namazın sahih (doğru) olmasına mâni olan pislik. Namaz kılanın bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerde, necâset bulunursa bunu temizlemeden kılınılan namaz sâhih olmaz. Namaz kılacak kimse necâsetten temizlenmiş olmalıdır. İki türlü necâset vardır:
1- Kaba necâset (necaset-i galîze): İnsandan çıkınca abdest veya gusle sebep olan her şey, eti yenmeyen hayvanların, (yarasa hâriç) ve yavrularının yüzülmüş, dabağlanmamış derisi, eti, pisliği, bevli, insanın ve bütün hayvanların kanı, şarap, ispirto, leş, domuz eti ve kümes hayvanlarının pisliği, yük hayvanlarının, koyun ve keçinin necâsetleri kaba necâsettir.
Vücutta, elbisede, namaz kılınan yerde, dirhem miktârı kaba necâseti yıkamak vâcib, dirhemden çok ise yıkamak farz, az ise sünnettir.
Akıcı necâsetlerde, açık el ayasındaki suyun yüzü genişliği kadar yüzeydir. Dirhem miktarı, 4,8 gramdır.
2- Hafif necâset (necâset-i hafife): Hafif olan necâsetlerden bir uzva ve elbisenin bir kısmına bulaşınca, bu kısım ve uzuvların dörtte biri kadarı namaza zarar vermez. Eti yenen dört ayaklı hayvanların bevli (idrarı) ve eti yenmeyen kuşların pisliği hafif necâsettir.
Necâsetin şekline ve bulaştığı yere göre temizleme çeşidi otuzu aşmaktadır. Bunlar fıkıh ve ilmihal kitaplarında geniş olarak anlatılmaktadır. En meşhur temizleme çeşitleri şunlardır:
a) Yıkamak ile;
b) Ovmakla ve silmekle (Katı necâset, kemer, çanta, mest ayakkabı üzerinde olunca ovmakla temizlenir);
c) Ateş ile (Kanlı bıçak, kelle ateşe tutulup kanı gidince temiz olur);
d) Rüzgâr ve güneşle (Necâset akan toprak rüzgârla kuruyup, üç sıfatı gidince, temiz olup burada namaz kılınır);
e) Kimyâsal değişiklikle: Necis yağ, sabun yapılırsa; necis bir leş, tuz hâline dönerse temiz olur.
İslâm dîni, gerek namaz içinde gerekse namaz dışında necâsetten temizlenmeğe çok önem vermiş, bunu namazın farzlarından biri saymıştır (Bkz. Namaz). Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîm’de, Müddessir sûresi 4. âyetinde, meâlen; “Elbiseni de (dâimâ) temiz tut.” buyurmaktadır. Peygamber efendimiz bir hadîs-i şerîfte; “Temizlik îmândandır.” buyurdu.
Bir yanıt bırakın