Alm. Atemnot (f), Fr. Essouflement (m), İng. Breathlessness, shortness of berath.
Akciğerlerin istirahatte gaz değişimini gerektiği kadar yapamaması. Solunum yetersizliği, solunumun güçlükle ve nefes darlığı ile yapıldığını gösterir. Solunum yetersizliğinde olan hastada bütün gayretine rağmen, daha iyi bir solunum yapılamaz ve kişi hava açlığı duyar. Nefes darlığının teşhisi şahsî değişiklikler gösterdiğinden ve abartılmış bir his de olabileceğinden bunu, kandaki gaz basınçlarıyla tâyin etmek en emin yoldur. Bunun için kullanılan iki kan gazı değeri vardır; bunlar, atardamarlardaki oksijen basıncıyla yine atardamarların karbondioksit basıncıdır. Solunum yetersizliğinin başlangıcında kanda oksijen basıncı azalmıştır. Hastalık ilerleyince karbondioksit basıncı da normalin üst sınırı olan 45 milimetre civayı aşar.
Genel olarak solunum yetersizliğine sebep olan akciğer hastalıkları iki gruptur: Birinci grup Obstinktif (yâni akciğerlere hava taşıyan sistem gırtlak, trakea, bronş ve bronşcukların dış baskı veya spasm iltihap dolayısıyla tıkanmasına bağlı) akciğer hastalıkları(astım, akut veya kronik bronşit, solunum yollarına yabancı cisim kaçması, solunum yollarına baskı veya içten tıkanma yapan urlar gibi) İkinci grup ise Restriktif (yâni akciğerlerin ana dokusunu tahrip eden hastalıklara bağlı olarak, vücûda hava girse bile akciğerlerin bunu vücûda kazandıramaması, yâni akciğerlerdeki doku kaybına bağlı) akciğer hastalıkları (verem, yaygın akciğer kanseri, Sorkoida pnomokonioz gibi).
Solunum yetersizlikleri akut (âni gelişen) ve müzmin olabilir.
Bir hastada, atardamar oksijen basıncı birdenbire 50 mm cıvanın altına düşerse veya karbondioksit basıncı 50 mm cıvanın üstüne çıkarsa, akut solunum yetmezliği söz konusu olur. Gerek akut, gerekse müzmin solunum yetersizliklerinin baş sebebi, tıkayıcı akciğer hastalıklarıdır. Bunlar, müzmin bronşit, amfizem ve astımdır. Bundan başka, merkezî ve periferik sinir sisteminin, ayrıca solunum kaslarının ve göğüs kafesinin bozuklukları sonucu nefes alıp verme normal yapılamadığında, gaz alış-verişi âni olarak bozulur.
Akut (had) solunum yetmezliğinin diğer sebepleri şunlardır: Damar içine fazla miktarda sıvı verilmesi, gereğinden fazla kan nakli, kontrol altına alınamamış ağır şoklar, suda boğulma, muharriş-tahriş eden gazların solunması, ağır kan zehirlenmeleri, ağır zâtürreler, akut pankreas iltihapları.
Tedâvide belli miktarda oksijen gidecek şekilde, solunum âleti ayarlanır. Kontrollü olarak ve meydana gelmiş açığa göre oksijen verilir. Kan zehirlenmelerinde, şokta, yüksek dozda kortizon türevleri zerk edilir. Ayrıca antibiyotik zerkleri de gereklidir. Hava yollarındaki ifrazat aspiratör denen âletle emilmelidir. Kısacası tedâvide prensip, hastayı rahatlattıktan sonra, solunum yetmezliğine sebep olan unsuru bulup ortadan kaldırmaktır.
Sebepler bâzan cerrahî müdâhaleyi veya gırtlağı delmeyi gerektirebilir.
Bir yanıt bırakın