Alm. Hörrohr, Stethoskop (n), Fr. Stéthoscope (m), İng. Stethoscope. Solunum, dolaşım ve sindirim sistemlerinin durumlarını akustik yolla incelemeye yarayan tıbbî âlet. Stetoskop ilk olarak 1816 senesinde RTH Laennec tarafından içi boş tahta silindir biçiminde yapılmıştır. Bugünkü şeklini 1850 senesinde almıştır.
Vücut iç organlarından gelen sesler, sistemin normal çalışıp çalışmadığına işâret eder. Meselâ kalpten gelen sesler 60 ile 500 Hz arasında değişir. Kalbin genişlediği anda üst tarafından gelen 60 Hz. altındaki karışık sesler, kalp kapakçıklarında arıza olduğunu gösterir. 1400 Hz civârında hışırtılı duyulan ses ise ciğerlerde bir rahatsızlık olduğuna işâret eder. Akustik stetoskoplar esâsen sesi yükseltmeden kulağa taşıma işlemini yaparlar. Modern bir stetoskopta zil biçiminde ve diyaframlı yuvarlak kapak biçiminde alıcı uç vardır. Uç kısmının çapı 2.87 cm olan zil, vücûda oturtulur. Vücut derisi bu zilin ağzında diyafram gibi görev yaparak iç organlardan gelen sesi titreşimle iletir. Diyaframlı kısmın çapı 4.37 cm, derinliği 0.33 cm’dir. Diyaframı ince bakalitten yapılmıştır. Stetoskop zil alıcı, daha ziyâde 30÷500 Hz arası düşük frekanslı sesleri dinlemeye elverişlidir. Diyafram alıcı ise 200÷1400 Hz arası daha yüksek frekanslı sesleri dinlemeye yarar.
Stetoskop alıcıları iki yumuşak hortum ile kulağa uzanır. Kulağa takılan kısımları yine metal olup, dışardan gelen gürültüleri engellemesi için 1.27÷1.60 cm çapında yapılmıştır. Dışardan gelen gürültüler, bilhassa düşük frekans dinlemelerini menfi yönde etkileyebilir.
Bir yanıt bırakın