Voynuk

Osmanlı Devletinde, seferdeyken ordunun ve devlet adamlarının atlarına; sulh zamânında ise has ahır ve çayır hizmetlerine bakmakla vazifeli bir sınıf. Gayri müslim ve bilhassa Bulgarlardan seçilirdi.

Voynuk teşkilâtı Sultan Birinci Murâd Han (1359-1389) zamânında Rumeli beylerbeyi olan Timurtaş Paşa tarafından ilk defâ Bosna’da kuruldu. Mensupları Bulgarlar arasından seçilerek, yaygınlaştırıldı. Hassa, amme veya seferli ve Çayır Voynukları hâlinde teşkilâtlanırdı. Hassa voynukları, Istabl-ı âmire (saray ahırı) hizmetlileriydi. Amme voynukları, seferlerde askerî hizmetlerde bulunurlardı. Muhârebeye gitmek için dâvet edilenlere Sefer Voynukları denirdi. Istabl-ı âmire’ye çayır biçmek ve hayvanları çayırlatmak için gelmeleri emir olunan voynuklara da Çayır Voynukları denilirdi. Hassa Voynuklarının başına Voynuk Beyi, Amme Voynuklarının bulunduğu timar sâhiplerinin başına da Voynuk Seraskeri denirdi. Has Ahır hayvanlarıyla, Istabl-ı âmire çayırlarına bakan voynukların kayıtlarını tutup, bunlarla ilgili muâmelelerle Voynuk Kâtibi meşgul olurdu. Mıntıkalardaki birlik kumandanlarına Çeribaşı denirdi.Voynuk Beyi, Seraskeri ve Çeribaşı Müslümandı. Diğer küçük âmirlerden Primkür ve Likatör Hıristiyandı. Voynuklar “Gönder” adıyla üçer dörder kişilik müfrezelere ayrılmışlardı. Her gönderden bir tânesi nöbetleşe her sene hizmete girerdi. Voynuklar nöbet hizmetine kendi beygirleriyle gelirlerdi. Hizmete gelen nöbetçi voynukların yoklamaları defterdarlara âitti. Mevcutları binin altındaydı.

Voynukların kaynağı Rumeli olup, bilhassa Bulgaristan idi. Açık kadrolara, ölen veya sakatlanan voynuğun oğlu, kardeşi veya akrabâlarından biri tâyin edilirdi. Voynukların oğullarına veVoynukluğa aday olan akrabâlarına “Zevâit Voynuk” denilirdi. Ölüm ve sakatlanmalar hâlinde Zevâit Voynuklarıyla kadro tamamlanırdı. Zevâitle kadro tamamlanmazsa dışardan Voynuk yazılırdı. Voynuklara hizmeti karşılığı verilen arâziye “Baştına” adı verilirdi. Voynuk, hizmeti karşılığında Baştına’yı (belirli ve sınırlı bir alan) kullanırdı. Bu arâzi için hiçbir tarafa vergi ve rüsum vermezdi. Voynuk belirli arâzisinden başka yer tuttuğu zaman bu arâzinin aşar ve sâir rüsûmunu dirlik sâhibine vermeye mecbur olduğu gibi kendi dirliğini teşkil eden arâziden başkasının istifâdesi hâlinde de bunun vergi ve rüsûmunu kullanandan almak hakkına sâhipti.

Voynuk Teşkilâtı 1691’de kaldırıldıysa da, 1693’te tekrar kuruldu. 1878 târihinde ise tamâmen kaldırıldı.

image_pdfimage_print

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*