İstanbul’da Şehzadebaşı ile Fatih arasında, Aksaray’dan Unkapanı’na giden yolu kesen ve Kırkçeşme kemeri veya Valens kemeri diye de anılan su kemeri.
Kemer, Bizans İmparatoru Valentius devrinde inşa edilmiştir. Romalılar devrinde Hadrianus’un şehirde bazı su tesisleri yaptırdığı bilinmekteyse de bu kemerin daha sonra 364-378 yılları arasında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Kemerin inşa sebebi Bayezid ile Fatih semtleri arasındaki çukurun ortadan kaldırılarak şimdiki üniversitenin bahçesindeki büyük havuza su depolamaktır.
İnşasından sonra çeşitli tahribata uğrayan su kemeri, Bizans devrinde Justinianus, İkinci Justinus, Konstantino ve İkinci Basileus tarafından tamir ettirildi.
Osmanlılar devrinde, Fatih Sultan Mehmed zamanında Eski Saray ve Kırkçeşme Mahallesinin su ihtiyacını karşılamak için bazı değişikliklerle tamirat yapıldı ve Halkalı sularının nakli işinde kullanıldı. 1509’da vuku bulan ve halk arasında “Küçük Kıyamet” olarak bilinen büyük depremde kemerin Şehzade Camii yakınındaki kısmı yıkıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mimar Sinan tarafından büyük bir tamirat yapıldı. Kemerin üzerindeki bir kitabeden kemerin Sultan İkinci Mustafa devrinde de bir bölümünün tamir gördüğü anlaşılmaktadır.
Bugün kemerin aşağı yukarı 800 metrelik bir kısmı ayaktadır. Şimdiki haliyle eksik olan kemerin iki ucundan ve ortasından bazı kısımlar harab olmuştur. Bazı gözlerdeki yıkılma tehlikesine karşı içi örülmüştür. 1988 senesinde tamirine başlanmış ve 1990’da bitirilmiştir. Valentinus devrinden kalma kısımlar Fatih Camii tarafından 1 ila 40 ve 46 ila 51’inci gözler arasıdır. Kanuni devrinde ise 50 ila 52. gözler arası tamir ettirilmiştir.
Kemer açıklığı 4 m, ayak kalınlığı 5,70 metredir. Genişliği Fatih’te 3,40 m, 25. kemer yakınlarında 5,65 metre, Şehzadebaşı tarafında ise 4,30 metredir. Denizden en yüksek noktası 63,50 metredir. Zeminden yüksekliği 18,50 metredir. İki sıra kemerden meydana gelmiştir. Birinci sıranın kemer ve ayakları kesme taş ikinci sıra ise moloz taşlardan meydana gelmiştir. İkinci sırada dördüncü ve yedinci taş sıraları demir kenetlerle birbirine tutturulmuştur.
Bir yanıt bırakın