Alm. Zweitracht f, Unfrieden m; Aufruhr (m), Fr. Trouble, discord m, division f, İng. Instigation, sedition, disorder, Faction.
Karışıklık, geçimsizlik, bozgunculuk, ara bozuculuk. Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günâha sokmak, insanları isyâna kışkırtmak demektir. Gergefteki işi işlemek için sırma ve ip sarılan masuraya da “fitne” denir.
İnsanlar cemiyet hâlinde yaşamaya mecburdurlar. Toplu haldeki insanların aralarında iyi geçim varsa, huzur temin edilebiliyorsa, orada yaşama rahatı vardır. Bütün insanlar biribirine düşman olmadan, herkes diğerinin hakkına saygı duyarak yaşarlar. Bunun aksine, bozguncular tarafından vatandaşların arasına ayrılık tohumları atılıp, insanlar birbirine düşman hâle gelmişse, orada fitne vardır. Bâzı insanlar huzursuz, rahatsız ve yaşamaktan bıkkın haldedir. Bilerek veya bilmeyerek fitne çıkmasına sebeb olanlar, insanlar arasında bölücülüğe sıkıntıya, kânunlara karşı saygısızlığa ve dînî emirleri yerine getirmeyerek inançların zayıflamasına veya yanlış tatbik edilmesine sebeb olmaktadırlar. Onun için Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “Fitne uykudadır, bunu uyandırana Allah lânet etsin.” buyurmuştur.
Cemiyetteki insanlar arasında fitne çıkarıldığı zaman, millî bütünlük ortadan kalkar. İnsanlar kamplara bölünürler. O hâle gelirler ki kardeş kardeşe, baba evlâda düşman olur. Bu hal devletin sarsılmasına sebeb olur. Allahü teâlâ fitnenin kötülüğünü Kur’ân-ı kerîmde meâlen şöyle beyân buyurmaktadır: “Fitne, adam öldürmekten daha beterdir.” (Bakara sûresi: 191). Kardeş gibi yaşayan insanları çeşitli sebeplerle biribirlerine düşürüp, kânunlara, hükûmetlere karşı isyâna teşvik edenler, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde belirtilen fitne çıkarma vebâlini yüklenmiş olurlar.
Din adamlarının insanların yapamayacakları hususları bildirmeleri de fitneye sebeb olur. Bu işte yetkili olanların izin olarak bildirilen hükümleri bildirip kolaylaştırıcı olması, insanların yapabileceklerini söylemesi gerekmektedir. Zamânın şartlarına, insanların hâline ve anlayış kapasite ve şekillerine göre dînin emir ve yasaklarını bildirerek, insanlar arasında fitnenin yayılmasını önlemek, İslâm âlimlerinin vazîfesidir. Dînimizde karışıklık çıkarmak, insanlar arasında fitneye sebeb olacak şekilde nasîhat yapmak veya davranışlarda bulunmak, büyük günahtır. Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki:
Fitne çıkarmayınız! Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile olan fitne gibidir. Zâlimlere, fâcirlere, milleti çekiştirmekten, yalan ve iftirâ söylemekten hâsıl olan fitne, kılıç ile yapılan fitneden daha zararlıdır.
Fitne zamânında, Müslümanlara ve onların reislerine tâbi olunuz. Hak yolda olan yoksa, fitneciler, isyâncılar arasına karışmayınız! Ölünceye kadar fitneye katılmayınız!
Fitne zamânında, İslâmiyete sarılınız. Kendinizi kurtarınız. Başkalarına akıl vermeyiniz! Evinizden dışarı çıkmayınız. Dilinizi tutunuz!
Fitnecilere karışmayan, saâdete kavuşur. Fitneye yakalanıp, sabreden de, saâdete kavuşur.
Bir yanıt bırakın