Havacılık târihimizin ilk şehidi. İstanbul’da 1891 yılında doğdu. Bahriye Mektebine girip üsteğmen rütbesi ile mezun oldu (1907). O zamanlar dünyâda yeni gelişmeye başlayan havacılık hakkında çalışmalar yapmak üzere İngiltere’deki Bristol Tayyare Fabrikasına gönderildi (1911). Oradaki tetkik ve kursları bitirdikten sonra iyi bir pilot olarak yurda döndü ve rütbesi yüzbaşılığa yükseltildi. İstanbul’da o zamanlar yeni alınan teyyare ile gösteriler yaparak halkın takdirini kazandı. Tayyarelerle uzak mesâfelere gitme çalışmalarının yapıldığı günlerde, Fransız havacısı Dancourt, İstanbul yoluyla Kâhire’ye uçmaya karar vermişti. Fakat İstanbul-Kahire yolculuğu sırasında tayyare Toroslara çarparak parçalanmıştı. O zaman yarıda kalan bu işin yapılmasını gözü pek iki genç Türk subayına teklif etmişlerdi. Fethi ve Nûri beyler bu teklifi kabul ettiler. Fethi Bey, yardımcısı Sâdık Beyle Muâvenet-i Milliye adlı Bleriot tipi; Nûri Bey ve yardımcısı da aynı tip Prens Celâleddîn adlı uçakla yola çıktılar (1913). Hava şartlarının kötü olmasından Nûri Bey ve yardımcısı geri döndü. Fakat Fethi Bey Şam’a kadar başarıyla uçarak hedefe yaklaştı. Şam’dan hareketlerinde Taberiye yakınlarında bilinmeyen bir sebepten tayyare düşerek parçalandı. Fethi ve Sâdık beylerin ölümleri halk üzerinde büyük bir üzüntü uyandırarak haklarında ağıt şiirleri yazılmasına sebeb oldu.
Hâtıralarını anmak için İstanbul Fâtih semtinde bir anıt dikilmiştir. 15 Mayıs günü diğer havacı şehitlerle berâber bütün yurtta anılırlar.
Bir yanıt bırakın