Tunus’ta İbrahim bin Ağleb tarafından kurulan devlet. Abbasi halifesi Harun-ür-Reşid, 800 senesinde emirlerinden İbrahim bin Ağleb’i, isyanların hiç eksik olmadığı Kuzey Afrika’ya vali tayin etti. İbrahim bin Ağleb, vali olunca, bölgedeki isyanları bastırarak duruma hakim oldu. Bundan sonra içişlerinde müstakil bir devlet başkanı, dış işlerinde ise halifeye bağlı hareket ederek Ağlebiler Devletini kurdu 801 (H. 185).
İbrahim bin Ağleb’in ilk yılları İdris bin İdris ve komutanlarından İmran bin Mahled’in isyanlarını bastırmakla geçti. İmran karşısında zor duruma düştü ise de halifeden gelen yardımlar ile savaşı kazanmaya muvaffak oldu. Böylece Tunus’ta fitne ve karışıklık sona erdi. Halk güven içinde yaşamaya başladı. Bu durum 812 senesinde İbrahim bin Ağleb’in vefatına kadar devam etti.
İbrahim bin Ağleb, fıkıh alimi, edib, hitabeti kuvvetli, ihtiyatlı, harp tekniklerini çok iyi bilen, halkına şefkatli, sözüne sadık ve adil bir zattı. Tunus, onun devrinde en rahat günlerini yaşadı.
İbrahim bin Ağleb’in vefatından sonra iç karışıklıklar, isyanlar ve sık sık iktidar değişiklikleri oldu. Bu ayaklanmalar Ağlebiler Devleti’ni yıkılma durumuna getirdi. 828 senesinde iç karışıklık ve ayaklanmalar sona erdi. Bu sırada Ağlebilerin başında Ziyadetullah bulunuyordu.
Ziyadetullah döneminde Sicilyalı komutan Euphemius’un tavsiyeleri ile bu ülkeye karşı cihad hareketi başlatıldı. Ziyadetullah, yüz gemiden meydana gelen donanmasını sahil şehirlerinin zabtına me’mur ederken, karadan da büyük kuvvetleri savaşa soktu. Hıristiyanlara üst üste darbeler indiren Müslümanlar, birçok kale ve şehri ele geçirdiler.
Ziyadetullah’ın ölümünden sonra başa geçen hükümdarlar devresinde zaman zaman iç isyanlar ortaya çıktı ise de, bunlar devletin birlik ve bütünlüğünü sarsacak kuvvette değildi. Ayrıca tahta geçen Ebu Ikal, Melik Muhammed, Ahmed, İkinci Ziyadetullah, İkinci Ebu Ikal ve Abdullah Ebü’l-Abbas gibi hükümdarların son derece iyi huylu, güzel ahlaklı, cömert, adil ve şefkatlı olmaları halkın kendilerine sıkı sıkıya bağlanmalarını sağlamıştır.
Melik Üçüncü Ziyadetullah döneminde ise, şii Fatimilerin propagandaları neticesinde ülkede parçalanmalar baş gösterdi. Fatimilerin tarafını tutan Ebu Abdullah eş-Şii, Ağlebi devlet adamlarının pek çoğunu kendi tarafına çekti. Böylece pekçok şehire sahib oldu. Daha sonra Fatimi Devletinin de sıkıştırması üzerine durumunu tehlikede gören üçüncü Ziyadetullah’ın tahtını bırakıp Mısır’a kaçması ile bir asır süren Ağlebi Hanedanı saltanatı sona erdi (904). Toprakları Fatimilerin eline geçti.
Bir yanıt bırakın