Alm. Medrese (n), (f.pl.), Fr. Medersa (s) (f.pl.), İng. Medresse (s). İslâm ilimlerinin ve fen bilgilerinin öğretildiği yüksek öğrenim müessesesi. Arapça “Derase” kökünden gelen medrese kelimesi; talebenin ders alıp ilim öğrendiği yer mânâsına yer ismidir. Umûmî olarak sıbyan mektebinin (ilkokulun) üstünde eğitim ve öğretim yapan orta ve yüksek tahsil müesseselerine medrese denilmiştir. Medrese tâbiri ilk olarak Nişâbûr havâlisinde kurulan eğitim ve öğretim müesseseleri için kullanılmıştır. Bundan önceki devirlerde bu seviyede eğitim ve öğretim müesseseleri varsa da, bunlar için medrese tâbiri kullanılmamıştır. Medreselerin târihî gelişmesi: Bi’setten, yâni Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve…
Read MoreGün: 26 Mart 2022
Eğitim
Alm. Ausbildung, Erziehung (f), Fr. Education, enseignnement (m), İng. Training, Education. Genel mânâda bir insanın kâbiliyet ve davranışlarını geliştirmek, toplumun iyi değerlerini benimsetmek için yapılan işler, uygulanan yollar. Millî olarak; bir milletin genç nesillerini, o milletin maddî ve mânevî değerlerinin gösterdiği hedefler içinde “ideal insan tipi”ne uygun düşecek vasıfta fertler olarak yönlendirme ve yetiştirme. Meslekî olarak; bir insana bir mesleğin icap ettirdiği hususiyetleri kazandırmak. Askerî olarak; asker olanların harb etme sanâtıyla ilgili hususları öğrenmesi ve uygulama kâbiliyetini kazanması. Eğitimin konusu insandır. Eğitimden maksat, bir insana yalnızca birçok bilgi ezberletmek ve…
Read MoreHidrojen Bombası
Alm. Wasserstoff bombe (f), Fr. Bombefà hydrogène (bombe H), İng. Hydrogen bomb. Tahrip gücü yüksek termonükleer bomba. Altmış megatona kadar çıkarılabilen tahrip gücü ile 390 km2’lik bir alanda (takriben 11 km yarıçaplı dâiresel bir alan) tahribat meydana getirir. Yakıcı sıcaklığı 26 km yarıçaplı dâiresel alanı etkiler. Hidrojen bombası hidrojenin izotopları olan döteryum ile trityumun çekirdeklerinin kaynaşması (füzyon) reaksiyonunun zincirleme olarak devam etmesiyle meydana getirilir (Bkz. Nükleer enerji). Füzyon reaksiyonunun başlayabilmesi için yaklaşık 3,5×107 °K civarında kritik bir sıcaklığın elde edilmesi gerekir. Bu da atom bombasının patlatılmasıyla açığa çıkan ısı ile elde…
Read MoreAnarşi
Alm. Anarichie, Gesetzlosigkeit (f), Fr. Anarchie, İng. Anarchy. Bir toplumda otorite ve düzenin bulunmaması; buhran. Komutan yokluğu, yönetici, idare edici bir otoritenin bulunmaması, manasındaki Fransızca “Anarchie” kelimesinden gelir. Anarşizim, hükumet idaresi bulunmayan, ferdiyetçi bir toplum kurmayı hedef alan bir teoridir. Anarşizim, devletin lüzumunu inkar eder. Beşeri münasebetlerde devlet otoritesini tamamen veya kısmen ortadan kaldırmayı gaye edinir. Anarşinin tarihi çok eskilere dayanır. M.Ö. 342 – 270 yılları arasında yaşayan Yunanlı filozof Zeno anarşist felsefenin ilk mümessilidir. Her çağda kendine tarafdar bulan bu felsefe, tarih boyunca, toplumları ve devletleri tehdid etmiştir. Amerikalı…
Read MoreEdebî Türler
Şekil ve muhtevâ (biçim ve öz) bakımından ortak kâidelere göre yazılmış veya söylenmiş eserlerin sınıflandırılmasında kullanılan bir tâbir. “Tür” fen bilimlerinde ve en çok biyolojide kullanılan bir kelimedir. Eskiden bunun yerine “nev” kelimesi kullanılırdı. Edebiyâta bu bilimlerden geçmiş ve edebî eserlerin kümelendirilmesinde kullanılmaktadır. Edebî türleri iki isim altında tasnif etmek mümkündür: Sözlü edebiyât türleri: Bu kısımda masal, destan, konferans, atasözü ve bâzı tiyatro çeşitleri sayılabilir.Nazım ve nesir hâlinde olabilirler. Yazılı edebiyât türleri: a) Nazım türleri: Şiir, b) Nesir türleri: Tiyatro, roman, hikâye, edebî târih, biyografya, hâtıra, seyâhat yazısı, tenkid, mektup,…
Read MoreTentürdiyot
Alm. Jod (-tinktur f), (n), Fr. Teinture (f) d’iode, İng. Tincture (of iodine). Bakteri öldürücü olarak kullanılan iyodun alkoldeki çözeltisi. Yapılışı: 7 g iyot ve 3 g potasyum iyodür (KI) karıştırılıp, 90 g saf etilalkolde (ispirtoda) çözülür. Tentürdiyot; tıpta çok önemli kullanım alanına giren mühim bir antiseptiktir. Yeni kesilmiş tâze yaraların etrafını iyice temizlemede kullanılır. Yara bununla temizlendikten sonra cildi tahriş etmemesi için alkolle temizlenir ve arkasından da alkol, temiz, mikrobu kırılmış (steril) bir gazlı bezle silinir. Ameliyattan önce, ameliyat sahası önce, kıllıysa kıllardan temizlenir. Çünkü, kıl dipleri mikropları kolaylıkla…
Read MoreTeleks
Alm. Telex (m), Fr. Telex (m), İng. Telex. Teledaktilolarla birbirine bağlanan abonelere kendi aralarında telgraf muhâberesi yaptırılabilen bir servis. Avrupa’da 1930’ların başında görülmeye başlayan teleks, kısa zaman sonra milletlerarası haberleşme için kullanılmaya başlandı. Özellikle hızla yayılan teleks sistemi, günümüzde hemen hemen her ülkede mevcuttur. Teleks servisi, telefon sistemine benzer, ancak konuşmanın yerini burada makina tarafından basılmış mesajlar alır. Basılmış belgeler, özellikle teleksin iş dünyâsında yaygın kullanılmasını sağlamaktadır. Ayrıca diğer bir husus telekste mesajın karşı tarafa makinenin başında herhangi bir kimse olmadan da iletilebilmesidir. Bu bilhassa aralarında zaman farkı olan yerlerin…
Read MoreTektit
Alm. Tectite, Fr. Tectite, İng. Tectite. Dünyânın belirli bölgelerinde rastlanan, küçük tabiî camsı cisimlerin ortak adı. Büyüklükleri milimikronla 10 cm arasında değişir. Büyük olanları silisçe (SiO2) zengindir. Başlıca dört tip tektit vardır: Mikrotektitler: Çapları 2 mm’den daha küçüktür. Çoğu küresel olmakla birlikte çubuk biçiminde veya gözyaşı damlası gibi olanları da vardır. Muong-Nong tipi tektitler: En büyük olan tektitlerdir. İlk defâ Vietnam’da bulunmuşlardır. Tip olarak tablete benzerler. Avustralitler: Daha ziyâde Avustralya’da bulunurlar. Tipleri merceğe benzer. Damla tipi tektitler: Mikrotektitlere benzerler, ama onlardan oldukça büyüktürler. Tektitlerin bileşiminde % 56 ile 98 arasında…
Read MoreTeksir
Alm. Vervielfältigung (f), Fr. Multiplication; reproduction; polycopie (f), İng. Multiplication reproduction. Bir belgeyi çoğaltma işlemi. Teksir için belgenin orijinali veya orijinal yardımıyla elde edilen bir aracı (negatif) kullanılır. Bu işlem, teksir makinalarında gerçekleştirilir. Teksir; işletmelerde, okullarda, endüstride ve diğer alanlarda çok yaygın olarak kullanılan bir çoğaltma usûlüdür. Başlıca ispirtolu, mumlu kâğıtlı ve ofset olmak üzere üç çeşit teksir makinası vardır. İspirtolu teksir makinaları: En çok kullanılan ve en eski teksir âletlerindendir. Çoğaltılacak esas nüsha, altına alkol emici yağlı karbonu hâiz bir kopye kâğıdı konulan kuşe kâğıda daktilo veya elle yazılıp…
Read MoreTekparmaklılar
Alm. Unpaarhufer, Perissodactyla (pl.), Fr. Périssodactyles (pl.), İng. Perissodactyla. Omurgalı hayvanların memeliler (Mammalia) sınıfının, etenliler (Placentalia) bölümünün, toynaklılar (Ungulata) üst takımına giren bir takımı. Tektırnaklılar da denir. Atgiller (Equidae), Gergedangiller (Rhinocerotidae) ve Tapirgiller (Tapiridae) olmak üzere üç familyası vardır. Tekparmaklıların ortak özelliği; orta parmağın (üçüncü parmak) gelişmiş olup, vücûdun dayanağı olmasıdır. Diğer önemli özellik de, parmak sayılarının tek olmasıdır. Fakat bu ikinci özellik arka ayaklar için kesindir. Ön ayaklarda parmaklar çift olabilir. Tapirlerin ön ayakları dört, arka ayakları üç parmaklıdır. Gergedanlar üçer parmaklıdır. Atgillerde üçüncü parmak geniş bir tırnakla çevrilmiş…
Read MoreTeknokrasi
Alm. Technokratie (f), Fr. Technocratie (f), İng. Technocracy. ABD’de 1930’lu yıllarda ileri sürülen ve ekonominin yönetiminde bankaların, tâcirlerin ve sanâyicilerin başarısız olduklarını ileri süren görüş. Teknokratların görüşüne göre başlıca gâyesi kâr peşinde koşmak olan işadamları, sanâyide kullanılan makina ve tesislerin teknik özelliklerini dikkate almadan daha fazla üretim için bunları zorlamakta, stokları arttırmakta, bundan da toplum zarara uğramaktadır. Teknokratların görüşüne göre, bu sebeple işletmelerin ve ekonominin yönetiminin, teknik bilgileri olan makina mühendislerine bırakılması gerekir.
Read MoreTeknesyum
Alm. Ecnetium (m), Fr. Technétium (m), İng. Technetium. Periyodik tablonun VII B grubunda bulunan bir element. Tabiatta bulunmaz. İlk defâ 1937 yılında Perrier ve Serge tarafından sun’î yoldan elde edilmiştir. Molibdenin, siklotronda hızlandırılan döteryum çekirdekleriyle bombardıman edilmesiyle elde edilir. Atom numarası 43, atom ağırlığı 99’dur. Elektron düzeni: (Kr) 4d55s2 olup, oksidasyon sayısı da 7+’dır. Erime noktası 2200°C olarak bulunmuştur. Kimyevî yönden mangana benzeyen teknesyumun, radyoaktif bozunma özelliği vardır.
Read MoreTembel Hayvan
Alm. Faultier (n), Fr. Bradype (m), İng. Sloth. Familyası: Tembelhayvangiller (Bradypodidae). Yaşadığı yerler: Orta Amerika’dan Arjantin’e kadar olan bölgenin ormanlarında. Özellikleri: Ağaçlarda yaşayan, ayakları kancalı yavaş hareket eden bir memeli. Boyu, 50-60 cm kadardır. Dallarda başaşağı gezer. Tomurcuk, çiçek meyve ve yaprak yer. Ömrü: 12, 15 yıl kadar. Çeşitleri: Üç parmaklı tembel hayvanlar (Bradypus) ve iki parmaklı tembel hayvanlar (Choloepus) olmak üzere iki cinsi vardır. Orta ve Güney Amerika’nın en sıcak ormanlarında yaşayan bir memeli. Başı ufak ve yuvarlak, ön ayakları arka ayaklarından daha uzun, tırnakları büyük ve çengellidir. Kılları…
Read MoreTeleemprimör
Alm. Fernschreiber (m), Fr. Téléimprimeur (m), İng. Teleprinter. Basılı mesajlar almakta ve göndermekte kullanılan elektromekanik bir düzen. Kısaca telem veya teleprinter de denir. Telem tâbiri daha çok askerî haberleşmede kullanılır. Herbiri teleemprimör cihazına sâhip abonelerin bağlandığı telefon benzeri haberleşme servisine teleks sistemi denir (Bkz. Teleks). Telefon sisteminden farkı bu haberleşme ağında konuşmaların değil, yazılı metinlerin nakledilmesidir. Teleprinter cihazı 1900’lerin başlarında ortaya çıktı ve Morse telgraf cihazının yerini almaya başladı. Sterling, Morton ve Krum gibi araştırıcılar bu hususta ilk çalışanlardandır. Bu makina, bir daktilo makinesinin mekanik fonksiyonlarıyla telgraf anahtarının elektrikî fonksiyonlarını…
Read MoreTekeoğulları Beyliği
1321-1423 yılları arasında merkezi Antalya olan Teke-elinde, Hamidoğulları beyliğinin bir kolu olarak hüküm süren bir Türkmen hânedanı. Hamidoğlu Dündar Beyin Antalya’yı fethettikten sonra idâresini Yunus Beye bırakmasıyla Tekeoğulları Beyliği kurulmuş oldu (1321). Saltanatı çok kısa süren Yunus Bey döneminde Anadolu’da Moğol vâlilerinin nüfuzları devam ediyordu. Bu sebeple Yunus Bey, saltanatını onlara bağlı olarak devam ettirdi. Yunuz Beyin ölümü üzerine yerine oğlu Mahmûd Bey geçti. Mahmûd Bey, kardeşi Sinânüddîn Hızır Beyle Korkudeli emiriydi. Bu dönemde Anadolu beylikleri arasında İlhanlılara karşı genel bir hoşnutsuzluk vardı. Bu sebeple 1324’te İlhanlıların Anadolu umûmî vâlisi…
Read MoreTeflon
Alm. Teflon, Fr. Teflon, İng. Teflon. Isıya, kimyevî maddelere, neme, elektrik atlamasına, sürtünmeye dayanıklı bir polimerin ticârî adı. Teflonun monomerinin kimyevî ismi tetrafluoroetilen (TFE) olup, Du Pont firmasından başka diğer firmalar tarafından da değişik isimlerde üretilmektedir. 1944 yılında piyasaya sürüldü. Teflon, flor atomlarıyla doymuş uzun ve düz bir karbon zincirinden meydana gelmiş moleküler yapıya sâhiptir. Karbon ve fluor atomları arasındaki çok kuvvetli kimyevî bağlar sebebiyle, başka hiçbir polimerde bir arada bulunmayan üstün özelliklere sâhiptir. Teflon, -260°C ile +327°C arasındaki sıcaklıklara dayanıklıdır. Hiçbir maddeye yapışmaz, sürtünme katsayısı bütün katı cisimlerinkinden küçüktür.…
Read More