Duâ

Alm. Gebet, Fr. Priere, invocation, litanies, İng. Prayer.

Allahü teâlâya yalvararak, murâdını, dileğini isteme. Allahü teâlâ, duâ eden Müslümanları sever. Duâ müminin silâhıdır. Dînimizin temel direklerinden biridir. Duâ gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Bana hâlis kalp ile duâ ediniz! Böyle duâları kabul ederim.” (Mü’min sûresi: 60) buyuruyor.

Allahü teâlâ herşeyi sebep ile yaratmakta, nîmetleri sebeplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyler vermek için duâ etmeyi sebep yapmıştır. Peygamberler “aleyhimüssalevât” hep duâ ettiler. Ümmetlerinden de duâ etmelerini istediler. Sebeplere yapışmadan yapılan duâ kabul olmaz. Buna duâ denmez, faydasız temenni denir. Peygamber efendimiz; “Çalışmadan duâ eden silahsız harbe giden gibidir.” buyurdu. Bunun için çalışmalı, gayret etmeli sonra da şartlarına uygun edeple duâ etmelidir.

Duânın kabul olması için şartlar vardır. İlk önce îtikâdı düzgün iyi bir Müslüman olmalıdır. Helâl yemelidir. Haram lokma yiyenin duâsı kırk gün kabul olmaz. Duâ ihtiyâcı gideren, saâdete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri helâl lokmadır.

İbrâhim Edhem’den sordular ki: Allahü teâlâ “Ey kullarım! Benden isteyiniz! Kabul ederim, veririm.” buyuruyor. Halbuki istiyoruz, vermiyor. Cevap buyurdu ki: “Allahü teâlâyı çağırırsınız, duâ edersiniz, O’na itâat etmezsiniz. Peygamberini sallallahü aleyhi ve sellem tanırsınız, O’na uymazsınız. Kur’ân-ı kerîmi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz. Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerinden faydalanırsınız, O’na şükretmezsiniz. Cennet’in ibâdet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız. Cehennem’i âsiler (günah işleyenler) için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız. Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız. Aybınıza bakmayıp başkalarının ayıplarını araştırırsınız. Böyle kimseler üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökden ateş yağmadığına şükretsin.”

Âdil hükûmet memurlarının, mazlûmların, sıkıntıda olanların, sâlihlerin, misâfirin, oruçluların iftâr vaktindeki duâsı, anasına-babasına itâat ve hizmet edenlerin, ana-babasının, hocasının, Müslümanların arkasından yapılan duâ, sabreden hastaların duâsı, mübârek zamanlarda, mübârek yerlerde, namazlardan sonra, Peygamberimizin ve evliyânın kabirleri yanında, onları vesîle ederek yapılan duâlar çabuk kabul olur.

image_pdfimage_print

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*