Hadis, usûl, edebiyât, târih ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Abdülvehhâb bin Ali bin Abdülkavî bin Ali bin Temmâm bin Yûsuf el-Ensârî eş-Şâfiî es-Sübkî’dir. Künyesi Ebû Nasr, lakabı Tâcüddîn’dir.
1327 (H.727) senesinde Kâhire’de doğdu.
1370 (H.771) Zilhicce ayında tâûn hastalığından vefât etti.
Kâsiyûn eteğindeki Sübkiye Kabristanına defnedildi. (Suriye Şam’da)
Küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberleyen Tâcüddîn Sübkî ilk tahsiline babasından Arapça temel bilgilerle, îtikâdî bilgileri öğrenmekle başladı. Ayrıca asrın meşhur hocalarından ders aldı. Kısa süre sonra İbn-i Şihne ve Yûnus ed-Debbûsî gibi âlimlerden icâzet (diploma) aldı. Yahyâ bin Mısrî, Abdülmuhsin es-Sâbûnî, İbn-i Seyyidnâs, Sâlih bin Muhtâr, Abdülkâdir bin Mülûk ve birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi.
Babası Şam Kâdı’l-kudâtlığı vazifesini alınca, 1338 senesinde birlikte Şam’a gitti. Orada İbn-i Ebi’l-Yüsr ve İbn-i Temmâm’dan hadîs-i şerîf dinleyip, Müzzî’den ilim öğrendi. Zehebî’nin ilim meclislerinde bulundu. İbn-i Râfiî ve el-Haccâr’dan icâzet (diploma) aldı. Esîrüddîn Ebû Hayyân da hocaları arasındaydı. İbn-i Sübkî bu kadar âlimden ders almakla kalmayıp, kendi kendine pekçok mütâlaada bulundu.
Tâcüddîn Sübkî, ilme olan sevgisinden dolayı, genç yaşta çeşitli ilimlerde yüksek derecelere ulaştı. Kısa zamanda birçok âlimin dikkatini üzerine çekti. Asrının büyük âlimlerinin derslerinde bulundu. Önce fıkıh ilmiyle meşgul oldu. Zîrâ herkesin ona çok ihtiyâcı vardı. Fetvâlar vermek ve kâdılık, fıkıh ilmini bilmeyi îcâb ettiriyordu. Onun için bu hususta çok bilgi sâhibi oldu. Bu ilme dâir eserler yazdı. Babasının fetvâlarını topladı. Fıkıh ilmine verdiği husûsî ehemmiyetten dolayı, Tabakât-üş-Şâfiiyye adlı eserini fıkıh meseleleriyle doldurdu. Usûl-i fıkha çok ehemmiyet veren İbn-i Sübkî, bu ilme dâir çeşitli eserler yazdı.
Tâcüddîn Sübkî, hadîs ilmine de gereken önemi verdi ve asrının büyük hadis âlimlerinden rivâyette bulundu. İbn-i Hacer; “Tabakât’ında İbn-i Sübkî’nin hadis ilmindeki yüksek derecesi kolayca anlaşılır.” demektedir. İbn-i Sübkî, hadis ilminde cerh ve tâdil üzerindede durmuştur.
Yine Tabakât-üş-Şâfiiyye’sinde kelâm ilmine dâir verdiği bilgiler, onun bu ilimde de ne kadar mâhir ve mütehassıs olduğunu ortaya koymaktadır.
Tâcüddîn Sübkî, târihî hâdiseleri, meşhûr şahısların hayatlarını çok iyi bilirdi. Onu bu husûsa sevk eden şey; İslâm târihine vâkıf olmak, âlimlerin hayatlarını tetkik etmek sûretiyle, onların hayatlarından ibret almak ve tecrübelerinden istifâde etmekti. İbn-i Sübkî, târih ilminde çok yükseldiğinden, kâideler ve hâdiseleri vermekte tâkip edilecek usûller ortaya koydu.
İbn-i Sübkî; fıkıh, hadis ve târih ilimlerinde mütehassıs olmakla birlikte, Arabî ilimlerde de çok ileri seviyelere ulaştı. Tabakât kitâbında; nahiv, sarf, belâgat ve arûz ilimlerine geniş yer verdi.
Tâcüddîn Sübkî, küçüklüğünden beri edebî ilimlerle de uğraşmıştı. Şiir sanatında pek mâhirdi. Bu hususta ince görüşleri vardı.
Tâcüddîn Ebû Nasr Sübkî, ilim tahsilini tamamlayıp çeşitli ilimlerde mütehassıs olduktan sonra, çeşitli vazîfelerde bulundu. Azîziyye, Âdiliyye-i kübrâ, Gazâliyye, Azrâviyye, Şâmiyyeteyn, Nâsıriyye, Emîniyye, Dâr-ül-hadîs-i Eşrefiyye, Dîmâgiyye ve Mesrûriyye medreselerinde müderrislik yaptı. Mısır’da Şâfiiyye ve Şeyhûniyye medreselerinde ders verdi. Şam’da Emeviye Câmii hatipliğinde bulundu. Babasının yerine kâdı tâyin edildi. Ayrıca, Şam Nâibi Alâeddîn Emîr bin Ali Mardînî’nin yazı işlerinde vazifelendirildi.
Tâcüddîn Sübkî’nin şöhreti, bütün İslâm memleketlerine ulaşmıştır. Fetvâ husûsunda zamânının en büyük merciiydi. Muhtelif İslâm memleketlerinden kendisine fetvâlar sorulurdu. O da bu fetvâlara gerekli cevapları bildirirdi. İbn-i Sübkî, talak ve Resûl-i ekremin (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şerîflerini ziyâret meselesinde İbn-i Teymiyye’ye cevaplar verdi.
Eserleri:
Tâcüddîn Sübkî, çeşitli ilimlere dâir birçok eser yazdı. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) Ehâdîsü Refilyedeyn, 2) El-Eşbâh ven-Nezâir fil-Fürû’, 3) Evdâh-ul-Mesâlik, 4) Telâyin-ül-Ahkâm fî Tahlîl-il-Hâid, 5) Tercihu Tashîh-il-Hilâf, 6) Terşih-üt-Tevşîh fî Usûl-il-Fıkh, 7) Tevşîh-ut-Tashîh, 8) Cüz’ün fit-Tâkîn, 9) Celeb Haleb, 10) Cem-ül-Cevâmi fî Usûl-il-Fıkh: İbn-i Sübkî, bu eserini takrîben yüz eserden toplamıştır. 11) Ref-ül-Hâcib an Şerhi Muhtasar-i İbn-i Hâcib fil-Usûl, 12) Ref-ül-Havbe fî Vad-it-Tevbe, 13) Es-Seyf-ül-Meşhûr fî Şerhi Akîdet-i Ebû Mensûr el-Mâtürîdî, 14) Şerh-ül-Minhâc-il-Vüsûl ilâ İlm-il-Usûl lil-Beydâvî, 15) El-Fetâvâ, 16) Kavâid-üd-Dîn ve Umdet-ül-Muvahhidîn, 17) Musannetün fî İlm-il-Elgâz, 18) Muîd-ün-Niâm ve Mübîn-ün-Nikâm, 19) Menâkıb-iş-Şeyh Ebû Bekr bin Kavvâm, 20) Men’ül-Mevânî, 21) Tabakât-üş-Şâfiiyye es-Sugrâ vel-Vustâ vel-Kübrâ: Bu, İbn-i Sübkî’nin en meşhur ve en kıymetli eseridir. Tabakât-üş-Şâfiiyyet-ül-Kübrâ’sı ile Arapça’da insanlara çok güzel bir İslâm ansiklopedisi sunmuştu.
Bir yanıt bırakın