Alm. Marinesoldat (m), Fr. Soldat (m), İng. Marine soldier. Osmanlı donanmasında hizmet gören askerî sınıf. Türkçe, Farsça ve İtalyancada ayrı ayrı mânâlara gelen kelime aslen İtalyanca olup, levantino “doğulu” anlamına gelir. Venedik’e göre doğulu asker. Farsça, nefsin arzû ve isteklerine uyan. Türkçede ise, tekil olarak; “delikanlı, boyluposlu, yiğit, çevik” demektir. Levendât şeklindeki çoğulunda, kara ve deniz askerleri ifâde edilir.
Deniz ve kara leventleri olmak üzere iki kısımdır.
Deniz leventleri: On altıncı asırda Akdeniz’de gemileri ile faaliyette bulunan gözüpek, güçlü kuvvetli Türk denizcileri. Bunlar 17’şer oturaklı gemileri ile, Rumlalarla meskûn Livâdiye sâhillerini vurup, bol ganîmet ile dönerlerdi. Leventler, Osmanlı Devleti hizmetine girmelerinden sonra, bulundukları yerin disiplini ve nizâmını sağlar, donanma sefere çıktığı zaman, asker olarak sefere katılırlardı. Bunlar, Levent-i Türkî ve Levent-i Rûmî diye ikiye ayrılır. “Levanda”adını taşıyan Rum leventleri, adalardan toplanırdı. Bunlar, daha sonra hizmette hıyânette bulunduklarından tasfiye edildiler. Türk leventleri timarlı olup, sâhil memleketlerindeki Türklerden alınırlardı. Türk leventleri ile Rum leventlerinin kıyâfetleri farklı idi. Türk leventleri, berate denilen kırmızı başlık, kollu beyaz gömlek ve kırmızı renkli, kenarları siyah harçlı bir yelek ile kırmızı şalvar giyer, bellerine sarı kuşak sararlardı. Rum leventleri de kenarları sarı harçlı mâvi bir yelek, beyaz şalvar giyer, bellerine kuşak sararlardı; bellerinde ve başlarında mâvili beyazlı kuşak ve sarık bulunurdu. Ayrıca Türk ve Rum leventleri bütün bedenlerini örten kenar dikişleri kırmızı harçla çevrili, başlıklı bir yağmurluk giyerler, bellerinde bıçak bulundururlardı. Kılıç, mızrak, uzun namlulu tüfek ve tabanca da taşırlardı. Rum leventleri, daha çok kürekli çektirilerde kullanılırdı.
Leventlerin komutanına “Şehlevent” denirdi. Kıdemlerine göre “çektiri, firkate, kalyon levendi” adını taşırlardı. Donanmanın her yıl seferden dönüşünde yoklama yapılır, sefere katılmayanların kayıtları silinerek maaşları kesilirdi.
Kara leventleri: Osmanlılarda donanma leventlerinden ayrı olarak vezir ve beylerbeyi maiyetlerinde süvârî görevi yapan sınıf. Bunlara kapılı-levent de denilirdi. Leventlerin mensub oldukları vezir veya beylerbeyi azledilince, bunlar bir yere kapılanıncaya kadar, başıboş bir hâlde dolaşdıkları için bunlara “kapısız levent” denirdi. Kapısız leventlerin zamanla çoğalması ve Anadolu’da eşkıyâlığa başlamaları üzerine, bu teşkilât bozuldu.
Anadolu’daki isyânlara karıştılar. 1776’da çıkarılan son fermanla varlıkları kesin olarak ortadan kaldırıldı.
Kara leventleri unutulduğu hâlde, deniz leventleri muhteşem hâtıraları ile hâlâ yaşamaktadır. Levent denince akla Osmanlı devri Türk denizcisi gelmektedir. Pekçok dehâ sâhibi Osmanlı amirâli leventlikten yetişmişlerdir. Leventler, Osmanlı Devletine unutulmaz deniz zaferleri kazandırmışlardır.
Bir yanıt bırakın