On beşinci yüzyıl divan şairlerinden. Doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kuvvetli bir medrese tahsili gördü. Bursa Muradiye Medresesinde müderrislik (hocalık) yaptı. Daha sonra 1451 yılında Edirne’ye kadı (hakim) oldu. Aynı zamanda İkinci Murad Hanın şehzadelerine hocalık yaptı. Fatih Sultan Mehmed Han, Hocası’na hürmet ederek onu vezir rütbesiyle yanında bulundurdu. Birçok alim ve edibi padişaha tavsiye ederek onlara yardım etti. Bir ara azledildiyse de yazdığı Kerem adlı kasidesini padişaha takdim edince, Bursa’da Orhan Gazi ve Muradiye medreseleri mütevelliliğine gönderildi. İkinci Bayezid devrinde Bursa sancak beyi oldu. Bu görevde iken 1497 yılında vefat etti. Türbesi, Bursa’da yaptırdığı medresenin yanındadır. Ahmed Paşa, on beşinci yüzyılda Şeyhi’den sonra yetişen en büyük divan şairidir. Bazıları onu Şeyhi’den de üstün görmektedir. Şiir dilinin sadeliği ve sanat yönü ile devrindeki şairlerin üstünlerindendir. Kendisinden sonra gelen Abdülbaki ve Necati gibi şairlerde tesirleri görülmektedir. Devrinde sadece Anadolu’da değil aynı zamanda İran ve Türkistan’da da tanınmış ve zevkle okunmuştur. Şiirlerinde dini konulara az yer vermiştir. Divan‘ı vardır. Aşağıdaki şu gazeli, sanatı için bir örnek teşkil edebilir.
Ey fitnesi çok kavli yalan yandım elinden
Bir nazile bin gönlüm alan yandım elinden
Sen şem gibi gayr ile mecliste gülersin
Ben akıdırım yaş ile kan yandım elinden
Her har ile sen sohbet edersin dün ü gün ben
Derdin ederim munis-i can yandım elinden
Ahmed çeke cevrini, göre lütfunu ağyar
Ey şefkati az şuh-ı cihan yandım elinden
Bir yanıt bırakın