Arabi Aylar

Alm. Mondmanate (f), Fr. Mois Lunaire, İng. Lunar Months.

Hicri takvimlerde kullanılan aylar.

Uzunluk bakımından iki türlü sene vardır: Şemsi sene, Kameri (Hicri) sene. Şemsi sene, güneş senesi olup, dünyanın güneş etrafında bir kerre döndüğü zamandır. 365, 242 gündür. Kameri sene ise, Ay’ın Dünya etrafında 12 kere döndüğü zaman olup, 354, 367 gündür. Güneş yılı Kameri yıldan 10,875 gün daha uzundur. Bu farkdan dolayı Şemsi sene 32,5 olunca Kameri sene 33,5 oluyor. Kameri sene adedi 32,58/33,58 = 0,97023 ile çarpılınca, Şemsi sene olur. Bir  arabi ay, hilalin görülmesi ile başlar ve ikinci görünmesine kadar devam eder. Önceden hesab ederek hangi gün görülebileceği anlaşılır ise de esas olan gözle görülmesidir. Hilal, yani yeni ay, doğduğu geceden önceki gecelerde hiç bir yerden görülemez. Ay, yer küresinin etrafında dönerken, her ay bir kerre, ay ile güneş, yer küresinin aynı tarafında olarak üçü bir doğrultuda bulunurlar. Bu hale “içtima-i neyyireyn” denir. Bu halde iken, ayın bize karşı olan yüzü, güneşi görmediği için karanlık olur. Bu sebepten ay görünmez. Ayın görünmediği zamana da “muhak” denir. İçtima zamanı, ilmi esasa göre hazırlanmış takvimlerde her ay için yazılıdır. İçtimadan sonra, ay muhaktan kurtulup, güneş batarken, batı tarafından ufuk üzerinde hilal şeklinde görülür. Ay muhaktan kurtulduğu zamanda, hangi memlekette güneş batmakta ise, yalnız o tul (meridyen) derecesindeki memleketlerden görülebilir.

İslam dininde ibadetlerin bu arabi aylara göre yapılması emredilmiştir. Bunun sebeplerinden biri, Ramazan ayıdır. Zira Ramazan ayı hicri kameri aylardan olup, miladi seneye göre her yıl, 10-11 gün evvel başlamaktadır. Böylelikle 33 senede tam bir devir yaparak senenin bütün günlerinde oruç tutulmuş olmaktadır. Miladi seneye göre Ramazan ayı başlasa idi, kuzey yarımkürede yazın oruç tutulurken aynı anda güney yarımkürede yaşayanlar kışın oruç tutacaklar veya bunun aksi olacaktı.

Yurdumuzda 1925 yılında kabul edilen Miladi takvimden önce kameri takvim kullanılırdı.

Hicri takvimde kullanılan Arabi ayların adları sırasıyla şunlardır:

1) Muharrem, 2) Safer, 3) Rebiülevvel, 4) Rebiülahir, 5) Cemazilevvel, 6) Cemazilahir 7) Receb, 8) Şaban, 9) Ramazan, 10) Şevval, 11) Zilkade, 12) Zilhicce.

Arabi ayın ilk gününü bulmak: Herhangi bir arabi ayın ilk gününün hangi gün olduğunu bulmak için muhtelif (çeşitli) usuller vardır. Bunlardan en sıhhatli olan üçü; ışık, Uluğ Bey ve el-Kindi usulleridir.

Işık usulü : Hangi hicri senenin hangi ayının hesabı yapılacaksa sene adedinden bir noksanı 4,367 ile çarpılır. Bulunan sayının, tam sayısına aranılan aya mahsus rakam ilave edilir. Çıkan rakam yediye bölünür. Kalan, Cuma’dan itibaren gün adedi olur.

On iki Arabi ayın herbirine ait rakamlar :

Muharrem : 8, Safer : 2, Rebiülevvel : 4, Rebiülahir : 5, Cemazilevvel:7, Cemazilahir : 1, Receb : 3, Şaban : 4, Ramazan : 6, Şevval : 7, Zilkade : 2, Zilhicce : 3.

1376 hicri senesinin Ramazan-ı şerif ayının ilk günün hesabı :

1375 x 4,367 = 6004,625

Ramazana ait adet 6 olduğundan,

6004 + 6 = 6010 ve 6010/7 = 858 ve burada kalan 4’dür.

Toplamı yediye bölünce 4 kalır. Cuma gününden itibaren haftanın dördüncü günü Pazartesi olur. Böylece Ramazan-ı şerif’in birinci gününün Pazartesi olduğu anlaşılır.

Peygamber efendimiz; “Hilali görünce oruca başlayınız!” buyurdular. Hilalin doğması, görmekle değil hesapladır ve hesap, sahih olup, hilal hesabın bildirdiği gecede doğar. Fakat o gece görülmeyip bir gece sonra görülebilir. Oruca hilalin doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lazımdır. Hilal, doğduğu geceden önceki gecelerde hiç bir yerden görülemeyeceği için, Ramazan-ı şerif, hesapla bulunan günden önce başlayamaz. O gün veya bir gün sonra başlar.

Kindi usulü: Herhangi Arabi ayın birinci gününü bulmak için, hicri kameri sene adedi sekize bölünür. Kalan, aşağıdaki cedvelde, birinci satırda bulunup, bundan aşağıya inince, ay hizasındaki rakam, Cumadan itibaren gün adedi olur.

Uluğ Bey usulü: Önce hicri senenin birinci ayı olan Muharrem ayının birinci günü bulunur. Muharrem ayının birinci gününü bulmak için, bilinen hicri sene sayısı daima 210 adedine (sayısına) bölünür. Bu taksimin bakisinin, yani kalanının birler basamağındaki (en sağındaki) rakam bakiden çıkarılır. Kalan sayı birinci cetvelde, birinci sütunda, yani, baki sayısının birler basamağı atılmış hali sütununda bulunur. Buradan sağa doğru gidilir. Cetvelin birinci satırında yer alan ve baki sayısının birler basamağını gösteren rakamın altındaki sütunda rastlanan sayı, Pazardan itibaren sayılarak, Muharremin birinci günü olur. Mesela 1316 hicri senesinin Muharreminin birinci gününü bulmak için;

1316/210=6—56/210’dur.

Baki (kalan) 56’nın birler basamağındaki 6 rakamı 56’dan çıkarılınca 50 kalır. Birinci sütundaki 50’den sağa gidilince, 6 rakamına ait sütunda 1 bulunur. Sene başının Pazar günü olduğu anlaşılır. Herhangi bir ayın birinci gününü bulmak için, önce bu senenin birinci günü bulunur. İkinci cetvelde, Muharrem hizasındaki, yani birinci satırdaki sene başı günü rakamının bulunduğu sütunda, aranılan ay hizasındaki rakam, bu ayın birinci gününün Pazardan itibaren sayısı olur. Mesela 1316 senesi Ramazan ayının birinci gününü bulalım: Bu senenin başı Pazar günü, yani haftanın birinci günü olduğu için, ikinci cedvelin birinci satırında 1 rakamının bulunduğu sütunda, Ramazan hizasında 6 bulunduğundan, Ramazanın birinci günü, Pazardan itibaren altıncı Cuma günüdür.

Diğer taraftan verilen hicri bir yılı miladi yıla çevirmek için en basit usul şudur: Verilen hicri yıldan yüzde üçü çıkarılır. Sonuca 621 eklenir. Mesela ikinci bin yılın yenileyicisi İmam-ı Rabbani hazretlerinin h.1034 olan vefat tarihinin miladi karşılığını bulalım.

1034 x 3 = 3102 (% 3’ü 31’dir.)

1034 – 31 = 1003

1003 + 621 = 1624 (Bu tarih 1034 hicrî yılının milâdî karşılığıdır.)

image_pdfimage_print

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*